Moğolistan’da Budizm
Moğolların Şamanizm ve Tengricilik döneminde resmen dinle ilişkileri sınırlıydı, 13. yüzyıldaki büyük imparatorluklarına dek. Tibet Budizmi’nden ilk etkilenen Kubilay Han (İng. Kublai Khaan, Moğ. Хубилай хаан, Xubilaĭ xaan) oldu. İlk olarak 1578’de Cengiz Han soyundan Altan Han (Altan Khaan, Алтан хан) resmen Budist oldu ve toplu geçişler onun döneminde gerçekleşti. Moğol erkekler zorunlu olarak ordu yerine manastırlara gönderilmeye başlandı ve yüzlerce yıldır süren kesintisiz savaş devri duruldu. Bu durum en çok yaman savaşçı Moğollar‘dan çok çekmiş olan Çin‘e yaradı. Çin Moğolistan‘da çok sayıda manastır kurulması için kaynak sağladı. Budizmin gereksiz öldürmeye karşı olması sıkı avlanma yasaklarının konmasını sağladı. Bugün de Budist rahipler halkın çevreyi ve vahşi yaşamı korumasında etkili oluyor. Bu yazım Moğolistan dini Budizm hakkında ve tapınaklardan resimlerim ve videolarım var. Tapınaklar ülkedeki gezilecek yerler arasında en ilgi çeken noktalardan.
1937’de başa geçen genç komünist hükümet ülkedeki 700 manastırdan tamamına yakınını yıktı, 1990’dan sonra Budizm tekrar serbest kaldı. Bugün Moğol halkının yarısı dinsiz, diğer yarısı Budist.
Ulan Bator’daki Ikh Huree Zurkhain Datsan Budist tapınağındaki kısa görüntüm: Moğolistan videoları.
Moğolistan Dini
Gandantegchinlen Budist Manastır Merkezi
Ulan Bator şehrindeki bu önemli manastır kompleksi 1835’de Moğolistan‘ın en üst dereceden laması olan Beşinci Jebtsundamba tarafından kuruldu ve ülkede Budist eğitiminin ana merkezi haline geldi. Komünist dönemde yıkılmayan az sayıdaki manastırdan biri olarak kapalı kalan mekan, 1990 sonrası yeniden açıldı. Moğolcası Гандантэгчинлэн хийд, Gandantegchinlen khiid. Kısaca Gandan. Manastır merkezinin içerisindeki tüm tapınak ve yapıları ziyaret ettim. Moğolistan dini Budizm hakkında bilgi edindim.
Dedanpovran Budist Tapınağı
Manastır merkezinin içindeki tapınak 1900 yılında inşa edildi. On üçüncü Dalay Lama bir süre burada yaşadı.
Vajradhara Budist Tapinagi
Budist tapınak 1683 yılında Undur Geghen Zanabazar (Moğolca: Өндөр Гэгээн Занабазар, Öndör Gegeen Zanabazar) tarafından inşa edildi. “Yüksek Aziz Zanabazar” olarak da anılan Zanabazar, Moğolistan’ın ilk Jebtsundamba’sıydı (Tibet Budizminde ruhsal lider) ve bölgeye teoloji, tıp, astronomi, müzik, resim ve heykel alanlarında rönesans getirdi. Moğolistan dini merkezi tapınak.
Moğolistan dini Tashchoimphel Budist Tapınağı
Bu Datsan 1756 yılında İkinci Bogd Jebzundamba ve Manjusri Khutagtu (Kutadgu) tarafından inşa edildi. 1938’de yıkıldı, 1990 – 94 arasında yeniden inşa edildi ve açıldı. Bu tapınakta Moğolistan dini Budizm ayini yakaladım ve izledim.
Budist manastırda izlediğim ayinin kısa görüntüsü: Moğolistan dini videoları.
Budist manastırda ayini izlerken kaydettiğim görüntü: Moğolistan dini videoları.
Migjed Janraising
Daha sonra Moğolların bağımsızlık sembolü haline gelen bu büyük bina (Bodhisattva of Compassion) 1911 yılında Bogd Han trafından inşa edildi. İçindeki dev heykel komünist dönemde imha edildi ve şimdiki heykel Moğolistan dini Budizm inananları tarafından toplanan bağışlar ile 1996’da tamamlandı.
Üzerinde 2286 değerli taş olan 26.5 metre uzunluğundaki dev Migjid Janraisig heykeli, Erdenet‘teki madenden çıkarılan bakırla yapıldı ve altın kaplandı.
Moğolistan Dini Gungaachoiling Datsan Budist Tapınağı
1809 yılında Dördüncü Bogd Jebzundamba tarafından inşa edilen Gungaachoiling Budist Tapınağı, eğitim ve ibadet için Tibetli Bilge Panchen Sonamdagva’nın (Panchen Sonam Dragpa) ilkelerini takip etti. 1990’da onarıldı ve 2001’de yeniden açıldı.
Deçengalpa Budist Tapınağı
Eskisi Ulan Bator’un merkezinde olan Deçengalpa Budist Tapınağı (Dechengalpa Datsan) 1992 yılında Gandan’da yeniden inşa edildi. Burada her yıl Kalachakra (Moğolca: Цогт Цагийн Хүрдэн, Tsogt Tsagiin Hurden) adlı ritüel ayin yapılıyor. Bir Moğolistan dini merkezi olarak gezilecek yerler arasında. Eski Moğol başkenti Karakurum da Budist manastır gördüğüm yerlerden oldu.
Moğolistan’da yolculuk
Yarın aksam ülkedeki tek yerel tren hattı ile Erdenet kasabasına gideceğim (ki ülkenin ikinci büyük “kenti”), başkentten başka kent yok ülkede. Oraya tren hattını da bakir madeni olduğu için Sovyetler yapmış. Turistik hiçbir özelliği olmayan bu kasabanın treninde muhtemelen benden başka herkes Moğol olacak, oralı arkadaş böyle dedi. 12 saatlik tren yolculuğunda üç sınıf var: sert yataklı (8 Lira), yarı-yumuşak yataklı (15 Lira), yumuşak yataklı (24 Lira). Ben en iyisinden aldım, nasılmış göreceğim yarın akşam. 🙂
Ulan Bator Tren Garı’nda çektiğim kısa görüntü: Moğolistan videoları.
Buyurun, trende İngilizce konuşabilen tek kişi olarak kompartıman arkadaşımla iletişim çabalarımı izleyin:
Moğolistan yolculuğumun devamı için tıklayın: Erdenet.
Harika Alper Bey sizi kutluyorum.
Çok teşekkürler.
merhaba,
ulan batur’da kaç tane manastır vardı, siz kaçına gidebildiniz? buralara ziyaretçi olarak girerken özel bir izin gerekiyor mu yoksa isteyen herkes gidip gözlem yapabilir mi? fotoğraf ve video çekmenize izin verdiler mi yoksa gizli mi çektiniz? gitmeyi düşünüyorum, öncesinde tecrübe sahibi birinden fikir almak güzel olur 🙂
Merhaba Ayşe Hanım,
Saymadım ama çoğu bu yazımdaki kompleks içerisinde kalıyor. İzine gerek yok. Fotoğraf serbest ama videoda bazıları rahatsız olabilir. Büyük olasılıkla çekebilirsiniz.
İyi yolculuklar.
Budist manastır ayin videoları için teşekkürler. Budist kültürü çok farklı.
Budizm dini hümanist ve barışçı. Budizm hakkında bilgi verdiğiniz için teşekkürler.
Ben de Budizm yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
Alper bey ,Ulan Bator Erdenat tren kondoktörleriyle olan resminizde dikkat ederseniz bir ilginçlik var…
Göremedim.
Resimde kendinize odaklanırsanız görürsünüz bana enteresan geldi!!!
Güzel bilgi dolu bir yazı olmuş Teşekkürler, ayrıca Bayramın dediği enteresanlık fotoğrafta elinizde bir şey var muhtemelen onu başka bir şey sanmıştır….
Cok tesekkurler, bu gunlerde Samanizmle cok ilgileniyorum ve Ben kendimi Samanliga yakin hissediyorum ve sanirim bilincalti, genlerimize isleyen ritueller kendini gosteriyor hayatin her alaninda. Cok sade, aydinlatici bilgi paylasmissiniz. Tesekkur ediyorum cok…
Ben teşekkür ederim Dilek Hanım. Şamanizm doğa ile iç içe, barışçıl bir din. Umarım daha da yakından inceler ve benimsersiniz. İsterseniz sizi Türk Şaman arkadaşımla haberleştirebilirim.
Türk kültüründe cinsiyet ayrımının olmaması, ilk Şamanların kadın olduğuna ve bu nedenle kadın Şamanların Şaman topluluklardaki en güçlü ruhsal liderler olduğuna inanılması, devlet yönetiminde Kağan’ın kararı Hatun bu karara katılmadıkça geçerli sayılmaması, önem verdikleri haklara, “ana hakkı” demeleri ve bunu da “Tanrı Hakkı” ile eşit tuttuklarını göstermeleri, kadınların destanlara konu olması, devlet yönetiminde ve orduların başında olması gibi bilgiler İslam öncesi Türk devletlerinde kadının rolünü belli eder. Günümüz Türk toplumunda kadının konumuna baktığımızda ise binlerce yıllık serüvenin geldiği son noktayı görüyoruz.
Ayrıca aya ay dede demek, kurşun dökmek, kırmızı kurdele bağlamak, mezarlardan medet ummak, mezar taşı dikmek ve süslemek, dilek tutmak, nazarın önüne geçebilmek için nazar boncuğu takmak, hayvan motifleri kullanmak, su içerken kafayı elle desteklemek, mezarlıklara küçük suluklar yaptırmak, Allah’ın yukarıda olduğunu söylemek ve O’nu işaret ederken gökyüzünü göstermek, su dökerek uğurlamak, tahtaya vurmak, çocuklara Satılmış ismini vermek de Şamanizmden kalan diğer bazı gelenekler.
Eski Türk dini inançları hakkında verdiğiniz bilgilere çok teşekkür ederim.
Yukarıdaki yorumumu internetin sorun çıkarması yüzünden kazayla buraya da yaptım 🙁 Yapmak istediğim asıl yorum aşağıdakidır.
: M. Ö. VI. yüzyılda Hindistan’da Siddharta adlı bir prens tarafından ortaya atılmıştır. Buda (Burkan) dinine göre hayatın esası ve gerçeği ızdıraptır. Izdırap yalnızca yaşanılan acılar değil; üzüntüsüyle, neşesiyle, ferahlığıyla, var oluşun bizzat kendisidir. İnsan hayatında ruha dayalı bir süreklilik vardır. Ruh, bedenin ölümünden sonra bir başka bedende yeniden doğarak varlığını sürdürür. “Doğum-ölüm-yeniden doğum” zincirini kırarak Nirvana’ya ulaşmanın yolu, ızdırabı yok etmektir. Nirvana’ya ulaşan insanın ruhu ebedi huzura kavuşur. Prens Siddharta, sarayını terk edip inzivaya çekilmiş ve ermiş anlamına gelen Buddha adını almış; dine de Buda dini denilmiştir. Buda dini, Göktürklerden de önce Tanrı Dağlarının güneyindeki tarım bölgesinde Türkler arasında yayılmış ve yaklaşık 600 yıl süreyle (700-1300) varlığını sürdürmüş, İslam’ın kabulüyle birlikte etkinliğini yitirmiştir. Bugün sadece Çin’de Uygur Türklerinin bir bölümü Buda dinine mensuptur.
Budizm hakkında bilgiler için çok teşekkürler.
Rica ederim. Lisansta gördüğümüz Eski Türkçe (Göktürkçe/Uygurca) derslerinden kalan dünya dolusu notlarımın küçük bir kısmı. 🙂 Ve asıl ben teşekkür ederim verdiğiniz onca bilgi için, bize de ek olarak bir şeyler yazmamıza müsaade ettiğiniz için. Birkaç küçük katkı da ben yapabiliyorsam ne mutlu bana. Hem sizlerden birçok şey öğreniyorum, hem de sizlere bildiklerimi aktarıyorum. Bence bu oldukça güzel!
Katkılarınız değerli Ayça Hanım, bundan memnunum. 🙂
Tekrar teşekkür ederim!
Şamanizmle ilgili verdiğim bilgiler de Halk edebiyatı derslerinde öğrendiklerimiz. Yazmayı unutmuştum, içimde kaldı. Önemli bir düzeltme. 🙂
Teşekkürler. 🙂 Kadim ve güzel dinlere saygıyla. Doğduğu ortamın dininden mutlu olmayan veya dinsiz iken ihtiyaç duyup arayanlar, yani kendine bir din seçmek isteyenler arasında en çok Budizm tercih ediliyor diye okumuştum bir yerde. Bu konuda bir bilgiye rastladınız mı hiç?
Rastladım desem yalan olur. Böyle bir bilgiyi ilk kez sizden öğreniyorum. Ne derece doğru bilemiyorum. Şahsen ben Budizm’i din olarak kabul etmeyip “ruhani felsefe” olarak tarif edenlerin tarafındayım. Çünkü Budizm’de mutlak bir Yaratıcı fikri yer almıyor. (Hatta Şamanizm de dinden ziyade; insanlar, ruhlar ve Tanrılar arasında iletişimi sağlayan bir sistem.) Biz üniversite öğrencisi iken Budist Uygurların bıraktıkları metinleri incelediğimiz derslerde, hocamızın Budizm ile ilgili verdiği bilgilerle yetinmeyip ben kendim de merakımdan Budizm hakkında bir sürü şey okumuştum. Dinini değiştirmek isteyen ya da içindeki manevi boşluğu doldurma ihtiyacı hisseden kişilerin Budizm’e yönelmeden önce çok dikkatli ve detaylı bir araştırma yapmaları gerekir. Kanaatimce, olumlu ahlaki prensipleri olsa da yanılgıları da fazla. Ben tatmin olmadım. Uzakdoğu’daki Budistlerin Müslümanlara yaptıkları işkence ve katliamlar da hepimizin malumu. Bana göre Budizm, insanların kendini tam teslim edip boyun eğebileceği bir öğreti değil.
Budizm ve Şamanizm’in klasik anlamda birer din olmadıkları konusuna katılıyorum. Ama onlarda da ruh var; fizik-kimya-biyolojide olmayan inançlar var. Onlar da varlıklarına dair hiçbir veri olmayan şeylere inanıyorlar. Budizm özünde barışçıl bir din, ama maalesef son dönemde bahsettiğiniz kötülükleri yaptılar. Bahsettiğim insanlar Budizmi tamamen barışçı yönleriyle kabul edenler.
Baştan sona hak veriyorum.
Alper abi sen uçmuşsun yaa!
Pek sayılmaz. Budist manastırlarına gittim ama Budist olmadım.:)
Trendeki videoya altyazı eklerseniz daha güzel olabilir. Ne konuştuğunuzu çok merak ettim.
Haklısınız. Moğol kompartıman arkadaşıma adını, yaşını, nereye gittiğini (ki tek yere tren var zaten:)), evlilik ve çocuk durumunu sordum. Klasik sosyalleşme soruları.