Kırgızlar veya Kırgız halkı, Kırgızistan Cumhuriyeti’nin %72 nüfus oranıyla en büyük etnik grubunu oluşturuyor. Orta Asya ülkesi Kırgızistan’ın yanı sıra Özbekistan, Çin, Tacikistan, Afganistan, Rusya ve Türkiye’de de Kırgızlar yaşıyor. Bu yazımda Kırgızlar, Kırgızistan gelenekleri, yaşam, kültür, insanlar, evlilik, örf ve adetler hakkında bilgiler ve ülkede çektiğim fotoğraf ve videolar var. Göçebe kökenli Kırgızlar tarihi kültürlerini en iyi koruyan ve sürdüren halklar arasında yer alıyor. Bazı kaynaklarda Türk halkları arasında en az karışmış olanı, en gerçek etnik temsilcisi olarak Kırgızlar geçiyor.

 

Kırgızistan insanları
Kırgızlar

 

Kırgızlar – Kültür ve Yaşam

Kırgız halk kültürü, göçebe hayat tarzıyla şekillenmiş. Göçebe yaşamın etkilerini hayatın her alanında (ev, aile, yerleşme, örf ve adetler) görmek mümkün. Bu kültürün bireyleri ailesinin ve kendisinin güvenliğini sağlamak ve hayatını devam ettirebilmek için bir takım maddi değerler yaratmaya yönelmiş.

 

Kırgızlar
Kırgız halkı

 

Kırgızistan tarihini Göktürk, Uygur, Moğol, Timur, hanlıklar, Rus Çarlığı, SSCB ve bağımsız Kırgızistan dönemleri olarak ayırabiliriz. Rusya‘nın bölgede hakimiyet kurmasından sonra Kırgızlar göçebe yaşamdan yerleşik düzene geçtiler. Bugün Rus nüfusun daha fazla olduğu kuzey bölgesinde halkın kültür seviyesi ve hayat standartları güneye oranla daha iyi durumda.

 

Kırgızlar yaşam
Kırgız yaşamı

 

Kırgız keçe göçebe çadırı boz üy (gri ev) yaşamda büyük öneme sahip. Eski dönemlerden itibaren yazları serin, kışları sıcak olan bozüylerde göçebe çadır yaşamı geçiren Kırgızlar çadırın iç dekorasyonlarını da basit, sade ve pratik olarak oluşturmuşlar. Kullanılan ev eşyalarının tamamı bu tür yaşama uygun üretilip geliştirilmiş.

 

Kırgızistan yaşam
Kırgızistan’da yaşam

 

Aşağıdaki videoyu izlerken aynı dil ailesinden olan Türkçe ile Kırgızca arasındaki ortak sözcükleri yakalayabilirsiniz.

 

 

Aile bütün olarak bozüylerde göçebe hayatına uygun olarak yaşamış, hayvancılık ve tarım ile geçimlerini sağlamışlar. Ailenin erkek çocuğu büyüyüp evlilik çağına geldiğinde babası tarafından yeni bir bozüy yapar ve Kırgızlarda yaşam bu şekilde devam edermiş. Daha önce seyahat ettiğim Moğolistan kadar yoğun göçebe bir ülke değil bugün.

 

Kırgızlar kültür
Kırgız kültürü

 

Kırgızların milli şapkası olan kalpak, genç, yaşlı bütün erkekler tarafından özellikle kırsal kesimde yaygın olarak kullanılıyor. Kalpak beyaz renkli 4 parça üçgen şeklindeki keçenin birleştirilmesiyle konik bir yapı oluşturuyor. Kalpağın ucu tam olarak birleştirilmeyip yukarıya doğru kıvrılıyor ve bu sıcağa ve soğuğa karşı daha iyi koruma sağlıyor. Kalpak her mevsim kullanılıyor.

 

Kırgız kalpak
Geleneksel Kırgız şapkası kalpak

Kırgızistan halk çalgısı komuz üç telli ve elle çalınıyor. Kırgız halk müziğinin önemli bir çalgısı. Akın adı verilen halk müziği sanatçıları Kırgız düğünlerinde, bayramlarda ve özel günlerde komuz ile Türkiye‘de de bilinen Manas Destanı’ndan şiirler okuyorlar.

 

 
Geleneksel Kırgız ulusal göçebe oyunları arasında uğlak tartmay (oğlak kaçırma), at küröşü (at güreşi), kız kuumay (kız yakalama), toguz taş (dokuz taş) ve kök börü var.

 

 
Manevi kültür, örf ve adetler tarih içinde hep kendini yeniler, bazen ise kökten değişikliklere uğrar. Bunlara dini inanç, defin törenleri, sosyal ve ekonomik ilişkileri örnek olarak gösterebiliriz. Bir bütün olarak Kırgız halk kültürü, Kırgız yaşam tarzı sürekli yenilenme ve gelişme gösterir. Kırgız Türkleri güçlü aile, akraba, kabile geleneklerine bağlılık, halklarına ve ülkelerine olan sevgi ve sadakat, halkını koruma içgüdüsü ve hayat tecrübesi ile sahip oldukları en iyi değerleri kuşaktan kuşağa aktararak yaşarlar.

 

 

Bir Kırgız atasözü, “Baban sağ iken halkını, ata binerken topraklarını tanı” der. İşte bu atasözü ile büyükler çocuklarına halkı ve sahip oldukları toprakları tanıtırlar. Kırgızlar için yeni neslin sosyal ve etnik kimliğini koruması açısından tarihin ve kültürün kuşaktan kuşağa aktarılması büyük önem taşır.

 

 
Bu sevimli teyzeler Türkiye’den geldiğimi söyleyince sevindiler, bana bir şarkı söylediler.

 

 

Manas Destanı

Kırgız halkının tarihini, kahramanlık öykülerini günümüze kadar getiren yazılı ve sözlü kaynakların başında Manas Destanı geliyor. Beş yüz bin satırdan oluşan bu destan her dizesinde bu halkın yaşam tarzını, aile ve evlilik ilişkilerini, gelenek ve göreneklerini, ideolojik görüşlerini ve başka nice kültürel unsurlarını yansıtıyor. Destan anlatıcısının Manas okuyabilmesi için “Manasçı” unvanını alması gerekiyor.

 

 

Dünya edebiyatının en önemli destanlarından olan Manas, Finlerin Kalevala’sından 40 kez, Hintlilerin Mahabharata’sından 4 kez daha uzun. Destan sözlü gelenek içinde zamanımıza kadar gelir. 16 yüzyılda yazılmış bir eseri saymazsak, ancak 19 yüzyılda kısmen yazıya geçirilir. Her devrin Manasçısının kendinden ve döneminden unsurlar ilave ederek destanı anlatması, destanın birçok uyarlamasının ortaya çıkmasıyla sonuçlanır. Bugün Manas Destanı’nın 60 yorumu var. Manas destanının toplam 2 milyon mısra civarında tutan 60 yorumu Kırgız Cumhuriyeti Milli İlimler Akademisi’nin El Yazmaları Bölümünde bantta kayıtlı olarak korunuyor.

 

 
Destan, Manas’ın soyağacıyla başlar, hükümdarlığını, arkadaşlarını, evlenmesini ve Kalmuklarla savaşını anlatır ve ilk kısmı Manas’ın ölümüyle sonuçlanır. Daha sonraki kısımlarda oğlu Semetey Buhara’da dayılarının yanında yetişir ve tekrar hükümdarlığı elde eder. Destan Manas’ın torunu Seytek’in maceralarıyla devam eder. Manas Destanı’nın asıl özelliği tarih , coğrafya, etnografya, felsefe, dil , folklor, diplomasi, askerlik, müzik, halk eğitimi, hekimlik, veterinerlik gibi pek çok bilim dalı için önemli bir kaynak özelliği taşıması. Destanda Kırgızlar, yaşadıkları yerler ve adetleri de anlatılıyor.

 

 

Aybek kardeşim ataları gibi at binmeyi, ok atmayı öğrenir. Vatanına göz diken olursa, Kırgızca deyişiyle “kılıcını düşmanın böğrüne saplayacak”. Çok yaşa Kırgız balası.

 

Kırgızistan resimleri
Kırgızistan fotoğrafları

 

Kırgızlar saygılı, içten, ilgili. Bu teyzem kolumdan tutup gülümseyerek “foto, foto” diye diye ailesinin yanına götürdü. Türk deyince fotoğraftan sonra sarıldı. Uzaklaşırken geriye dönüp baktığımda hala eli göğsünde başını eğerek teşekkür ediyordu.

 

Kırgızistan insanları
Kırgızistan’da insanlar

 

5 kıtada onlarca ülkede yaptığım gibi Kırgızistan’a da Türk kahvemizden birçok paket götürüp hediye ederek kültürümüzü tanıtmaya katkıda bulundum. Gülnara karındaşıma afiyet olsun.

 

Kırgız kızı
Kırgız kızı Gülnara

 

Göçebeyiz diye telefonla da mı konuşmayacağız?

 

Kırgızistanlılar
Kırgızistan halkı

 

Kırgızcada “aksakal” sözcüğü “yaşlı” anlamına gelir. Kırgızlar törelerinde yaşlıların bilgeliğine saygı duyarlar. “Öf dede, eskidi onlar” demezler, çünkü aksakallar kadim topraktan öğrenir, yaşamdan bilir, Google’dan değil.

 

Kırgızistan gelenekleri görenekleri
Kırgızistan gelenek ve görenekleri

 

Ülkeyi ziyaretim sırasında hem Kırgızlar hem de çeşitli Türk boylarından insanlarla tanıştım.

 

Asya Türk boyları
Türk boyları

 

Kırgızlar ve Adetleri, Kırgız Yaşamı

Bilimsel anlamda Kırgız halk kültürünün araştırılmaya başlaması eskiye dayanıyor. Özellikle XIX. yüzyılın ikinci yarısında seyyahlar ve doğu bilimcileri tarafından Kırgızların kültürel ve etnik özellikleri incelenir, bu konuyla ilgili ilk araştırmalar yapılır. XX. yüzyılda ise tarih, kültür, yaşam tarzı, Sovyet öncesi ve Sovyet dönemindeki değişimler kapsamlı bir şekilde incelenir.

 

 

Kırgız geleneksel kültürü çok zengin ve karmaşık etnik ve kültürel yapıya sahip. Farklı zaman dilimleri içerisinde ortaya çıkan kültürel değişimler, gelenek ve görenekler, sembol ve törenler bir arada toplanıyor. Bunları incelediğimiz zaman Kırgız Türk kültürünün çok karmaşık bir yapıya sahip olduğunu görüyoruz. İslami inanışların yanı sıra İslam öncesi çeşitli gelenek ve göreneklere, kültlere bir arada rastlamamız mümkün. Özellikle yaşamla ilgili geleneklerin çoğu İslam öncesi Şamanizm ve Tengricilik inançlarına ait. Ataerkil yapıya sahip Kırgız kültüründen insan yaşamı, yaşam süreci, misafirperverlik gibi konularda birkaç geleneği inceleyerek daha önemli bilgilere ulaşabiliyoruz.

 

Kırgızistan adetleri
Kırgız adetleri

 

Kırgızlar ve Doğum Gelenekleri

Kırgızlar için çocuk çok önemli. Bebeğin doğumu aile yaşamında en önemli ve en mutlu olayı. Yeni doğan bebeğe, köy aksakalları (yaşlı erkek), yaşlı ve saygıdeğer kadınlar mutluluk diler ve uzun hayat sürmesi için dualar eder. Çocuk neslin ve sahip olduğu değerlerin devamcısı, halkın ölümsüzlüğünün simgesi. Bu nedenle gebelik süresince anne olacak kadın özel bir statüye sahip.

 

Kırgızistan gelenekler
Kırgızistan gelenekleri

 

Kırgızlar hamile kadınları her türlü ağır ve yorucu işten uzak tutarlar. Hamile kadını kötü ruhlardan korumak amacıyla çeşitli büyü ve muskalar yapılırdı. Kadının elbiselerine Kuran ayetleri (tumar), ayı tırnağı (ayu tırmağı) veya puhu kuşu pençesinden muskalar takılırdı. Böylece kadının “kara” ve “albastı”dan korunduğuna inanılırdı. Bu muskalar genellikle elbisenin sol omuz kısmına takılırdı. Doğum öncesi kadının kötü ruhlardan korunması için çadırda gece-gündüz ateş yakılır, ocağın yanına ucu kapıya doğrulmuş kılıç konur, çadırın üst kısmına (kerege) ve kadının baş ucuna dolu silahlar asılırdı. Bunların kötü ruh ve güçleri korkutarak çadırın yanına yaklaştırmadığına inanılırdı.

 

Kırgızlar adetleri
Kırgızistan adetleri

 

Geleneğe göre yeni doğmuş bebeğin ilk yemeği sarımay adı verilen eritilmiş inek yağıydı. Yağı emzirdikten sonra bebeğe it köynük adı verilen ilk giysisi giydirilirdi. Gömlek yaşlı bir adamın ya da çok çocuklu ve saygın bir kadının iç çamaşırlarından dikilirdi. Bu gömlek önce köpeğe daha sonra bebeğe giydirilirdi. Bütün bu sembolik davranışlar bebeğin uzun, mutlu ve sağlıklı hayat süreceği (ırım) inancıyla yapılırdı.

 

Kyrgyzstan people
Kyrgyz people

 

Yeni bir bebeğin doğuşu o aile için en büyük mutluluktu. Aile de bir takım törenler düzenleyerek bu mutluluğu çevreyle paylaşırdı. Sıyınçı adı verilen duyurma, müjde, körındık müjdeyi ulaştırarak hediye alma, jentek veya beşiktoy törenleri hediye karşılığı doğan çocuğa ilk kez bakma hakkını kazanma gibi çeşitli etkinliklerin yapıldığı ziyafetler verilirdi. At koyuu (ad koyma) töreni yapılır ve bu törene köyün en saygıdeğer kişileri toplanırdı. Kırgız geleneklerine göre kadınlar bebeğe isim takamazlardı. Bu hak ya köy aksakalına ya da bebeği ilk gören adama verilirdi. Adın, bebeğin özelliklerine uygun olmasına dikkat edilir, ad verilmeden önce bebek incelenirdi.

 

Kırgız örfleri
Kırgızistan örf ve adetleri

 

Bebeğin ilk kez beşiğe yatırılacağı gün beşik töreni yapılırdı. “Menim kolum emes, Umay-ene, Batma, Zuuranın kolu, Umay-ene uyku ber, beşik eesi bek sakta” (bu benim elim değil, Umay ananın, Fatma’nın, Zehra’nın eli, Umay ana ona derin uyku ver, beşik sahibini iyi koru) ninnisiyle yaşlı bir kadın çocuğu beşiğe yatırırdı. Bu tören çocuğun doğumunun 40. gününde yapılırdı. Çocuğu beşiğe yatırmadan önce kırk kaşık suuga kırıntı adıyla çocuk kırk kaşık sıcak suyla yıkanır, karın bölgesindeki kıllar kesilir (karın çaç), it köynük yerine kırk köynük gömleği giydirilirdi. Bu gömlek anne ve ya nine tarafından komşulardan toplanmış kırk parçadan dikilirdi. Kırgızlar çocuğun kırklama töreninde kırk çörek (kırk tokaç), kırk gözleme (kırk çelpek) gibi geleneksel yemekler yapar ve köydeki kırk çocuğa dağıtırlardı.

 

Kırgızistan insanları
Kırgızistan’da insanlar

 

Çocukların her türlü kötü ruhlardan ve nazardan korunması için çocuğun beşiğine ve elbisesine çeşitli boncuklardan, hayvan ve kuş parçalarından yapılmış muskalar asılırdı. Eğer bir ailenin erkek çocuğu ölürse geleneğe göre o ailenin yeni doğmuş olan erkek çocuğunun ayağına hal­hal, kulağına küpe takılır, saçları örülür, sünnet dönemine kadar kız çocuğu gibi giydirilirdi. Seyahat etmek insana yepyeni yaşamlar ve kültürler öğretiyor.

 

Kırgızistan ülkesi
Kırgızistan nasıl bir ülke?

 

Bebeği her türlü kötülükten koruma içgüdüsü, Kırgızların çocuğa soyun ve boyun koruyucusu ve devamcısı anlamı yükledikleri için, yeni doğan bebeğe ilişkin yapılan geleneksel törenler değişik inançlar içerir. “Balalı’y bazar balasız’y mazar” şeklindeki çocuk dolu ev pazar (mutlu aile), çocuksuz ev mezar (mutsuz aile) anlamına gelen Kırgız atasözünden de görüldüğü gibi en az 10 çocuğa sahip aileler mutlu aile sayılır. Çok çocuk sahibi olma geleneği ta eski zamanlardan beri olup, düşman ve dış etkenlerden başarılı bir şekilde korunma ihtiyacından ileri gelir. Ataerkil aile yapısının toplumda başlıca ekonomik güç anlamına geldiği dönemlerde çok çocuklu aileler az çocuklu ailelere nazaran daha güvenli ve daha rahat hayat sürerler.

 

Kırgızlar örf ve adetleri
Kırgızların örf ve adetleri

 

Bebeğin yürümesi şerefine tuşoo kesii adlı eğlence ve ziyafet töreni düzenlenirdi. Saat 10-11 civarında bebek çadırın önüne getirilir ve ayakları siyah-beyaz renkli ala jip denen iki ince yün iplikle bağlanırdı. Kırgızlar için bu renkler ışık-karanlık, iyi-kötü mücadelesinin simgesidir. Kırgızlara göre yaşam mutluluk, neşe ve güzel günlerle beraber, acı ve kederli günlerle de doludur. Bu bakımdan çocukların daha küçük yaşlardan itibaren bu gibi durumlara hazırlıklı olmaları gerekir.

 

Orta Asya yaşam
Orta Asya’da yaşam

 

8-12 yaşlarındaki çocuklar bebeğin çıkarıldığı çadırın önünde toplanır ve bir koşu yarışması (jarış) yapılırdı. Bebeğin yanına ilk ulaşan çocuk bebeğin akrabaları tarafından verilen bıçakla bebeğin ayağındaki ipleri keser ve buna karşılık çeşitli hediyeler alırdı. Bu yarış isteğe göre çeşitli yaş grupları arasında yapılabilir ve yarışın galipleri ipleri kestikleri bıçakla beraber değişik hediyelerle ödüllendirilirdi. Çeşitli mistik yollarla bebeğin daha hızlı bir şekilde yürümeye başlaması amacıyla yapılan bu yarışma, günümüzde de yapılıyor.

 

Kırgızistan yaşam
Kırgızistan’da yaşam

 

Çocukların ergenlik dönemine ulaşmaları şerefine de çeşitli törenler düzenlenir. Ama yaş arttıkça yapılan törenlerin sayısı azalır. İslam’ın şartlarına göre erkek çocuklar 3,5 ya da 7 (kesinlikle tek rakamlar) yaşlarında sünnet olurlar. Kırgızlar arasında kız çocuklarıyla ilgili, bu kızların 9-10 yaşlarına geldiklerinde saçlarını yeniden örme töreni düzenlenir. Daha önceleri yandan veya arkadan örülen iki örgünün yerine 20 civarında küçük örgüler yapılır. Bu andan itibaren o kız büyümüş sayılır, elbiseleri değiştirilir, daha olgun davranmasına dikkat edilir. Aşağıdaki dünya tatlısı Kırgız çocukların dansını kaçırmayın.

 

 
İlerleyen yaşlarda erkek çocuklar için ilk ata binme (atka mingiz), ilk bıyık kesme (murut serp) gibi çeşitli törenler yapılırdı. İlk bıyık kesme töreninde yetişkinin babası hayvan keser, daha sonra oğlunu akraba ve ya dostlarından birinin evine gönderirdi. Gittiği yerde çocuğun bıyıkları kesilir ve ya düzeltilir, çocuğa bir at hediye edilir ve geri gönderilirdi.

 

Kırgız Türkler
Kırgız Türkleri

 

Tarihi Kırgız Görenekleri

Kırgızların on iki yıllık bir dönemi kapsayan ve çeşitli hayvan adlarıyla adlandırılan kendi takvimleri de vardı. Bu on iki yıllık dönemi Kırgızlar mıçal olarak adlandırırlardı. Bu döneme çocuğun ana rahminde geçirdiği bir yıl daha eklenmiştir. Böylece bir mıçal 13, eki mıçal 25 yaş anlamına gelmekteydi. Bu gelenekten yola çıkarak ilk doğum günü 13, diğer doğum günleriyse 25, 37 gibi 12 yıllık periyotlarla yapılırdı. İlk doğum günü kutlaması olan 13 yaş bu kutlamalar içerisinde ayrı bir önem taşırdı.

 

Kırgızistan tarihi gelenekleri
Kırgızistan tarihi

 

O gün büyük bir tören düzenlenir, hayvanlar kesilir, akraba ve aile dostları davet edilirdi. Törende çocuğa kırmızı gömlek giydirilir ve büyükler tarafından nasihatler verilirdi. Kırgızlar mıçal yılında insan organizmasını önemli değişimlere uğradığına ve çocuğun bu yaşta şiddetli bir hastalık geçirebileceğine inanırlardı. Bu yüzden mıçal yılından birkaç ay önce çocuğun eski elbiseleri başkalarına verilir, adaklar adanır ve kurbanlar kesilerek köye dağıtılırdı. Adak adanması kol kayır, kurbanların kesilip köye dağıtılması ise sadaga çabuu olarak adlandırılırdı. Bundan sonra çocuk artık büyümüş sayılırdı. Ailesi ona güvenir, çeşitli tören ve eğlencelere katılmasına izin verirlerdi.

 

Kırgızistan tarihi
Kırgız tarihi

 

Kırgızlarda Geleneksel Evlilik

Kız isteme, nişan, evlilikle ilgili gelenek ve görenekler Kırgız kültürünün önemli bir parçasını oluşturur. Evlilik olayına ciddi ve sorumluluk gerektiren bir kurum olarak bakılır, tektı el mene soylu ailelerle akrabalıklar kurulmaya çalışılır. Damat ve gelinin aileleri arasındaki ilişkiler kuda söök mümkün olduğu kadar nazik ve karşılıklı saygı çerçevesinde tutulmaya çalışılır. Hatta aralarında her hangi bir sorun olsa bile zor durumlarda birbirlerine yardım etmekten kaçınmazlar. “Kudanın jamanı suu keçiret” (dünürün en kötüsü bile sudan geçirir) anlamına gelen Kırgız atasözü gelin ve damadın akrabaları arasındaki güvenin ne derece güçlü olduğunu gösteriyor.

 

 
Kırgızlar arasında çeşitli erken evlenme şekilleri (kudalaşuu) mevcut olmuştur. Ya iki akraba, ya da sadece dar günlerde birbirlerine yardım etmiş olan tamamen yabancı iki aile arasında bel kuda diye adlandırılan daha doğmamış çocukların veya beşik kuda (beşik kesme) olarak adlandırılan küçük yaşlı çocukların nişanlanmasını buna örnek olarak gösterebiliriz. Söök töşıı adı verilen yemin törenleri yapılır, sonuna kadar akraba olacaklarına dair sözler verilirdi.

 

 
Kırgız geleneklerinde kadın erkek eşitliği oldukça iyidir. Kırgız kızları ve kadınları da ata biner, ok atar, vatanı savunur.
 

 

Damadın geleceği gün gelin köydeki bütün akrabalarıyla vedalaşır, kendi yaşıtlarıyla bir kız meclisi düzenler. Düğün töreninde değişik eğlenceler, oyunlar yapılır, müzikler çalınır, şarkılar söylenir. Gelinin uğurlanması “kemgir öldı”, “çal jıgar”, “kız kıışıtuu”, “jıyuu-jayuu”, “töşök talaşuu”, “ukuruk baytar”, “tındık kötör”, “kız kıışıtuu”, “tolgoo tabak”, “toy taratuu”, “tokmak saluu”, “töşök talaşuu” gibi oyun ve eğlencelerle süslenir. Gelini götüren kafilenin önü kalın bir iple kesilir (arkan tartuu), damadın veli ve akrabalarından çeşitli bahşişler alınır. Damat tarafının getirdiği başlık (kurjun sögıı) ve genellikle giyeceklerin (kıyt) oluşturduğu çeşitli hediyeler gelinin akrabalarına dağıtılır. Geleneksel olarak başlığın içeriği her birinden dokuzar adet olmak üzere çeşitli büyük ve küçük baş hayvandan oluşur (toguzdan). Dokuz ahşap tepside (toguz tabak) geleneksel yemekler, giysiler, küçük hediyeler getirilir ve katılanlara dağıtılır. Dokuz rakamı Kırgızlar arasında kutsal bir anlam taşıyor.

 

Kırgız kızları
Kırgızistan kızları

 

Düğünden önce gelinin akrabaları gelinin kızlık örgülerini çözerek kadınlığa geçiş anlamına gelen değişik bir örgü (çaç örıı) örerler. Bu geleneksel tören gelinin bir üst yaş grubuna geçişini ifade eder. Tören esnasında geline iyi bir ev kadını olma ve eşine sadık kalma gibi çeşitli konularda nasihatler verilir. Gelin düğün kıyafetiyle sağdıç ve yaşıtlarının eşliğinde damadın ailesine gösterilir (jız körışıı) ve karşılığında hediyeler alınır. Kırgız geleneklerine göre evlenen kız baba ocağını tamamen terk etmiş (çıkkan kız çiğden tışkarı), artık başkasına ait (kız başka eldin kişisi) sayılır. Bu yüzden gelinin uğurlanması töreninde kadınlar koşuklar söyleyerek (koşuk aytuu) ağlarlar.

 

Kırgızistan kadınları
Kırgız kadınlar

 

Damadın köyüne geldikten sonra gelinin duvağı (şöklö) çıkarılıp yerine beyaz bir çalma (eleçek) takılır. Daha sonra genel bir tanışma töreni (otko kirgizıı), nikah kıyımı (nike kıyuu), gelinin yüz görümü (kelin körıı) gibi çeşitli törenler yapılır. Geleneğe göre gelin eşinin akrabalarına “terg” isimleriyle değil, saygı içeren değişik ifadelerle hitap etmek zorunda. Bu yasak gelinin hayatı boyunca devam eder. Hatta yaşlılık döneminde bile bir saygı ifadesi olarak eşinin ölmüş akrabalarının ismini söylemez. Bu işi o kişileri tanıyan bir başkası yapar. Bu tür kadınlar toplum içerisinde büyük saygı görürler.

 

Kırgızistan ne alınır
Kırgızistan’dan ne alınır?

 

Kırgız Halkı ve Gelenekleri

Kırgızlar insan hayatına yüksek değer vererek yaşamları boyunca iyilik yapmaya, birbirlerini kırmamaya, çok çocuk sahibi olmaya, soylu ailelerle akraba olmaya, çok sayıda hayvan sahibi olmaya çalışırlar. İyi insanlarla dostluk edersen gömleğinin yakası beyaz olur (yani mutlu olursun), kötü insanlarla dostluk edersen dertten erken yaşlanırsın (jakşıka janaşsa jaka agarat, jamanga janaşsa ubayım menen karaysı) anlamındaki Kırgız ata sözü bir anlamda bu geleneğin günümüze bir yansıması.

 

Kırgız gelenekleri
Kırgız gelenekleri ve görenekleri

 

Kırgızlar hayattaki olayları (jakşılık) bayramlar ve (jamandık) acılar olmak üzere ikiye ayırmış ve bu ikisinin arasındaki mesafenin, (jakşılık menen jamandık kabak kaştın ortosunday) “iyilik ile kötülük kaş ile kirpik arası kadar birbirine yakın durur” atasözünde görüldüğü gibi kaşla kirpik arasındaki mesafe kadar kısa olduğunu düşünmüşlerdir. Onlara göre insan her türlü doğa olaylarına moral ve psikolojik olarak hazırlıklı olmalıdır. Ölüm yatağındaki kişi istediği her şeyi tamamen yapılacak şekilde vasiyet (kereez) ederdi. Yakının ölümü aile ve akrabalar için facia sayılırdı.

 

Kırgızlar adetleri
Kırgızistan adetleri

 

Eğer ölen insan genç veya orta yaşlı birisi ise bu acı daha da ağır olurdu. Genç biri öldüğünde çadırın başına “tındık” kırmızı bayrak, orta yaşlı biri öldüğünde siyah bayrak, yaşlı biri öldüğünde ise beyaz bayrak asarlardı. Bu, cenaze törenine gelenler için bir işaret niteliği taşırdı. Cenazenin bulunduğu çadırda sadece kadınlar bulunurdu. Eğer ölen kişi kadının eşi ise kadın saçlarını yolar (çaçın jaygan), yüzünü tırmalar ve yüksek sesle ağlardı (koşok aytkan). Çadırdaki kadınlar yüzleri duvara dönük şekilde oturur ve ağıtlar söylerlerdi. Merhumun karısına ancak 7. gününde ve ya 40. gününde saçlarını toplamasına izin verilirdi. Bu sebeple çaç jıydı merasimi düzenlenirdi.

 

Kırgızistan insanları
Kırgız halkı

 

Cenaze töreni birkaç aşamadan oluşurdu; defin töreni, ölüm hakkında duyuru kabaaytuu, ölen eşin resmi tul kötör, yas elbisesi giyme kara kigıı, ağıtlar ökırıı, misafirlerin karşılanması ve yerleştirilmesi konok aluu, cenazenin yıkanması söök juu, cenazenin kefene sarılması kegindöö, uğurlama uzatuu ve defin merasimi sööktı koyuu, defin töreni sonrası merasimler ve mezarlıktan dönenlerin ağıtları ökırıı üçülügü, merhumun elbise ve özel eşyalarının paylaştırılması mıçö, ayrıca küçük ebatlı (50x50cm) kumaş parçaları (jırtış) dağıtılması ve anma yemeği kara aş. Anma töreni üçü (ökırıı üçülügü), yedisi (jetiligi), kırkı (kırkı) ve yıl dönümü (aş) şeklinde düzenlenir. Yıl dönümünden sonra tutulan yas sona ermiş sayılır.

 

Kırgızistan kültüru
Kırgızistan kültürü ve yaşamı

 

Takvim günlerine ilişkin gelenek ve görenekler çeşitli dönemlerde ortaya çıkmıştır. Arkaik dönemlerden yeni dönemlere kadar süregelmiştir. 20. yy.a kadar atalarını anma törenleri, hayvan alemi ve doğal afetlere ilişkin bazı göçebe gelenekleri eski şekliyle devam etmektedir. Bu tür merasimlerin düzenlenmesinde amaç ailenin refaha ulaşması, soyunu devam ettirmek, sahip olunan hayvan sayısını arttırmaktaydı. Bu gelenekler büyü ve animizm karakterler taşımaktaydı.

 

Kırgızistan kültür
Kırgızistan kültürü

 

Takvimle ilgili en büyük geleneklerden birisi, Mart ayının üçüncü haftasına denk gelen gece gündüz eşitliği, ilkbaharla gelen yeni yıl Nevruz geleneği ulusal bir kimliğe bürünmüştür. Gece gündüz eşitliği Nevruz arifesinde köy kadınları geleneksel yemekleri olan buğday taneleri, süt ve bir miktar etten yapılan sulu yemek çeşidini pişirirler. Yeni yılın gelişiyle tüm köylüler yeni elbiselerini giyer, birbirlerini yeni yılın gelişi dolayısıyla kutlar, geleneksel sofralarını kurarlar. Bayram sırasında yakılan ocakların üzerinden herkes atlarlar. Ateşin insanı arındırdığına ve ona güç verdiğine inanılır. Bayram süresince çeşitli at, spor yarışmaları ve eğlenceler düzenlenir. Bu gelenek tabiatın ilkbaharda canlandığı düşüncesinin bir ürünü.

 

Kırgız halkı özellikleri
Kırgızların özellikleri

 

Bu bayramın yanı sıra Şamanizm dönemlerinden kalma gelenekler mevcuttur. Bunlara örnek olarak kutsal Yer-toprak ruhu (Jer suu tayuu) adına yapılan kurban merasimleri gösterilebilir. Genellikle bu merasim, otların yeşermeğe başladığı ve hayvanların yaylalara götürüldüğü ilkbahar ve mera mevsiminin sonunda, kışa hazırlıkların başladığı hazan mevsiminde düzenlenirdi. Merasim sırasında hayvanlar kesilerek kurban edilir, yemekler yapılırdı. Yemek sonunda “Jer suu” ruhun afet ve felaketlerden koruması için “bata” duası okunurdu. Kuraklık ve sel olduğu zamanlar ayrı-ayrı veya toplu şekilde merhamet dileği, günahlarının affedilmesi için adaklar “tılöö” adanırdı. Bu merasimlerin çoğu Kırgızların tanrıçaları “Teger”, “Umay” adına dualar yapılarak kapanmaktaydı.

 

 

Yukarıda sayılan gelenekler Kırgız halkının İslam öncesi gelişim dönemlerinde ortaya çıkmıştır. Kırgızların İslam dinine geçişi ile geleneklerinde belirgin bir biçimde yaşanır, yeni geleneklerin oluşmasına neden olur. Bunlara örnek olarak cenaze duası (janazaa), günahların affedilmesi (dooron), İslam’ın beş şartı (parz) ve ramazan ayı (orozo ayt) ve kurban bayramı “kurman ayt” kutlanıyor.

 

Kırgızistan yaşam nasıl
Kırgız yaşamı

 

Bazı kabileler dışında Kırgızlar göçebe hayatı yaşamaktaydılar. Yayla ve vadilerdeki meralardan yukarılara, dağlara doğru göç etmekteydiler. Göç mevsimsel karakter taşımaktaydı. Göçebeler otların yeşermesiyle yaz meralarına doğru göç etmekteydiler. Ağustos ayına kadar göç devam etmekte ve dağların eteklerine ulaşmaktaydı. Kış aylarının gelmesiyle Kırgızlar eski yerlerine geri dönerlerdi. Eski yerlerine (eski jurt) dönüş törenleri düzenler, bayram giysilerini giyer ve süslenirlerdi. Törenler sırasında kurbanlar kesilir, adaklar adanırdı. Yol boyunca karşılaştıkları köylerde onlara içecekler “ayran”, “lamız” ikram edilir, çocuklara hediyeler verilir ve iyi yolculuklar dilerlerdi (köç baysalduu bolsun). Geldiklerinde komşuları onları ziyaret eder, (örlıktöö) ve hazırladıkları yemekleri getirip onlara ikram ederlerdi ve onların gelişlerini kutlarlardı (konuş jayluu bolsun).

 

Kırgız kültürü
Kırgızistan kültürü

 

Konukseverlik Kırgız halkının en güzel geleneğidir. Evde bulunan her şeyin en iyisi: yemek, yatak, ev sahiplerinin dikkat ve ihtimamı konukların üzerinde olurdu. Yoldan geçen tesadüfi birisi (kuday konok) veya davetli konoktor misafir olabilirdi. Çadıra doğru bir atlı yaklaştığında çadır sahipleri onu mutlaka karşılar, attan inmesi için yardım eder, soğuk içecekler ikram ederlerdi.

 

 

Kırgızlarda gelen misafirlere geliş maksadı asla sorulmazdı. Misafir kesinlikle kalacak yerle temin edilirdi, şayet bu yapılmaz, kötü yatacak yer sunulursa bundan memnun olmayan misafir evi terk eder ve köydeki herkese bu olayı anlatırdı. Bu olay herkes tarafından kınanırdı. Kırgız atasözü şöyle der: “Konoktuui ydyo kut bar” (misafir evin bereketidir). Geleneğe göre misafirin eşyalarının korunmasından ve atının doyurulmasından ev sahibi sorumludur. Misafirin herhangi bir eşyası kayıp olursa bundan ev sahibi sorumlu tutulur.

 

Kırgızistan yaşam insanlar
Kırgızistan’da yaşam ve insanlar

 

Kırgız insanlarının ilişkilerinde birbirilerine hediye verme geleneği vardır, turtuu (belek). Bu hediyeler hayvan, av kuşları, at eyeri (eertokum), kamcı müzik aletleri, ziynet eşyaları olabilir. Geleneğe göre hediye alan kişi karşılığını daha değerli bir hediye ile geri vermelidir. Ülkeye gitmek isteyenler için yazım: Kırgızistan Bilgi ve Gezi Rehberi. Ayrıca ülkenin kuzeyinden ve güneyinden yazdığım Kırgızistan Turu ve Kırgızistan Gezisi yazılarım ve videolarım da var.

 

Kırgızlarda yaşam
Kırgızistan’da yaşam

 

Geleneksel Kırgız kültüründe akrabalar arasında yardımlaşma geleneği önemli yer tutar. Hayatın acı ve mutlu günlerinde insanlar birbirlerine maddi ve manevi yardımda bulunmalıdır. Eğer ailenin yiyeceğe-giyeceğe, kalacak yere ihtiyacı varsa tüm sülale ve köylüler o aileye yardım etmek için toplanır. Özellikle aile ve akraba gruplar birbirlerine daha çok maddi ve manevi yardımda bulunuyorlar. Böyle gruplar genellikle onlarca aileden oluşuyor ve 3, 4, 5 kuşak aynı soydan geliyor, adları atalarının adıyla adlandırılıyor.

 

Kırgızlar gelenekleri
Kırgızlar ve gelenekleri

 

Aileler genelde ortak yaşam sürdürüyorlar. Hayvanlarını yaylalara ortak götürüyor, aile üyelerini ve hayvanlarını tehlikeye karşı ortaklaşa koruyorlar. Akraba ailelerin yaşamlarının birçok yönünü organize ve eden, grubun en yaşlı kişisi oluyor. Böyle gruplar bugün de mevcut. Gerçi eskisi kadar aileler üzerinde töre baskısı yok, fakat cenaze törenlerinde, düğünlerde aralarındaki yardımlaşma halen devam ediyor. Özellikle bu gruplar bu gün genç neslin üzerindeki sosyal kontrolünü elde tutacak en etkili mekanizma ve gençliğin sosyalleşmesini, etnolojik kimliğini kaybetmesini engelleyecek en büyük kurumlar olabilir.

 

Kırgızistan gelenekleri
Kırgızların gelenekleri

 

Modern gelişme döneminde Kırgızlar Orta Asya’nın uygar toplumlarından biri. Okuma yazma oranı %99,5 ile dünyanın ileri gelen ülkelerinden. Bununla beraber Kırgız halkının geleneği, kültürü, örf, adet ve töreleri değişmemiş ve gelişmiş şekilleri ile bugün de devam etmekte, genç neslin kendi tarih ve medeniyetine olan sevgi ve saygı bağımlılığında önemli etken oluşturmakta. Bunlar halkın etnik ve kültürel özelliklerini oluşturuyor ve Kırgızlar diğer dünya halkları içerisinde kendine özgü bir yere sahip.

9 YORUMLAR

    • Ben Kırgızistan’da epey gezdim, insanını ve kültürünü tanıma fırsatım oldu ama yerleşmeye yönelik bilgim yok. Kırgızistan Büyükelçiliğine, Kırgızistan Dostluk ve Kültür Derneği’ne ve Egemendik Kırgız Türkiye Mezunları Derneği’ne yazmanızı tavsiye ederim.

  1. Kırgız toplugunu cok iyi sekilde resimlemiş ve anlatmışsınız. Kırgızlarla ilgili bilinmedik gercekleri aydınlattıgınız için teşekkürler.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz