Buenos Aires‘te kaldığım Belgrano semtinden bindiğim 130 numaralı belediye otobüsünde makineden 1.25 Peso (50 Kuruş) değerinde bilet alıp Recoleta semtine geldim. Müthiş güzellikteki Recoleta Mezarlığı‘nı ziyaretimin hemen öncesinde, yanındaki 1752 yılında inşa edilmiş Los Claustros Kilisesi’nin günah çıkarma tarifesinde kampanya olduğunu görünce şöyle bir arınayım dedim. Ne de olsa mezarlık öncesi.
Pederle şöyle bir diyalog yaşadım:
Alper: Müsaitseniz bir küçük günah çıkaracaktım peder.
Peder: Sadece 2 Peso fark ödeyerek büyük günah çıkarmak ister misin evladım?
Alper: Büyük günahım yok ki.
Peder: Anlat evladım.
Alper: Peder, üç haftadır çok hayvan yedim ben, lütfen tanrı günahlarımı affetsin.
Peder: Olum bak git, onlar zaten yemek için.
Alper: Sen de mi peder?
Los Claustros Kilisesi’nin diğer adı Nuestra Señora del Pilar Kilisesi (Nuestra Señora del Pilar Basilica).
Recoleta Mezarlığı
Recoleta Mezarlığı’nın (Cementerio de la Recoleta) aşağıda gördüğünüz neo-klasik tarzı kapısının uzun Yunan Dor usulü sütunları var ve üzerinde bizim Zincirlikuyu Mezarlığı’nın girişindeki gibi HER CANLI ÖLÜMÜ TADACAKTIR yazıyor.
Şaka, şaka 😀 “Huzur içinde yatsınlar” yazıyor.
Buenos Aires’te gezilecek yerler arasında en güzellerden birisi Recoleta Mezarlığı.
Recoleta Mezarlığı Tarihi
Buenos Aires kentinin Recoleta mahallesinde (barrio) bulunan Recoleta Mezarlığı’nın düzeni, 1822 yılında Fransız inşaat mühendisi Próspero Catelin tarafından tasarlandı. 5.5 hektar alan kaplayan mezarlıkta, tümü toprağın üzerinde 4691 mezar odası var. Recoleta Mezarlığı en son 1881 yılında belediye başkanı Torcuato de Alvear zamanında İtalyan Mimar Juan Antonio Buschiazzo tarafından düzenlendi. Buenos Aires gezi mekanları arasında harika bir yer.
Aşağıda Pedro Anchoreno aile mezarını görüyorsunuz. Retiro Mahallesi’ndeki Plaza San Martin Meydanı’nda Palacio Anchoreno adlı sarayın sahibi olan Anchoreno ailesi, 200 yıl boyunca Arjantin’in en zengin ailesiydi.
Aşağıdaki güzelim üzgün melek heykeli, Francisco Gomez aile mezarının duvarında oturuyor.
Evita’nın Mezarı ve Recoleta Mezarlığı
María Eva Duarte de Perón, Arjantin Başkanı Juan Domingo Perón‘un ikinci eşiydi. Arjantin halkının çok sevdiği Eva Perón, İspanyolca “Küçük Eva” anlamına gelen Evita lakabıyla bilinirdi. Evita, kocasının diktatörlüğü döneminde kadın hakları için çalıştı ve aktif anlamda siyasetin içinde yer almamasına karşılık, her zaman siyasetle ve halkla iç içe oldu. İşçi sendikalarının örgütlenmesinde önemli rol üstlendi ve 1947 yılında kadınların oy verme hakkı elde etmesini sağladı. Fakir halka yiyecek, para ve ilaç yardımında bulundu, çocuklar için de yardım kampanyaları düzenledi. Evita Peron, 26 Temmuz 1952’de 33 yaşında kanserden öldü. Peron’un iktidardan düşmesinden sonra gömüldüğü yerden çıkartılan cesedi 16 yıl saklandıktan sonra önce eşinin yanına, sonra da Recoleta’daki aile mezarlığına defnedildi. Hayatını anlatan Evita Müzikali yıllar sonra sahnelendi. Madonna daha sonra bu müzikalin beyaz perde uyarlamasında rol aldı. Eserin en önemli parçası Don’t Cry for Me Argentina! (Benim İçin Ağlama Arjantin!).
İşte Eva Peron mezarı.
Perón ve eşi Eva Arjantin halkının bir bölümünce oldukça fazla seviliyor, diğer kısmı ise nefret ediyor, ortası yok. Perón’un yandaşları yoksulluğu yok etmek ve emeği saygınlaştırmak için yaptıklarına övgüler dizerken, karşıtları ise onu demagog ve diktatör olarak görüyor. Juan Peron günümüzde Arjantin’de hâlâ yaygın olan ve kapitalizm ile sosyalizm arasında üçüncü bir yol olduğunu iddia eden siyasal Peronizm hareketini başlattı. Yukarıda gördüğünüz Eva Peron mezarı, Recoleta Mezarlı’ğın en çok ziyaretçi çeken Peron aile mezarında.
Aşağıda merdiveninde oturmakta olduğum mezarı beğendim ben, alasım geldi, sordum öğrendim ki fotoğrafımdakini bırakın, basit bir mezar yerinin bile fiyatı 200 bin Dolardan başlıyor. Yeri satın almakla işin bitmediği bu mezarlıkta, yıllık bakım ücretini de ödemek zorundasınız. Tabi bu yıllık ücretlerin ödenmesi artık ölmüş bir kişi olarak benden beklenemeyecek bir durum olduğundan, ailem bu borcu ödemek zorunda kalacak. Üç kuşak sonraki torunum vefasızlık eder ya da aynı torun, dev mirasımı çatır çatır yerse, ya da zaten torun torba sahibi olmadan ölürsem, bu cennet mekanda başıma gelebilecek en iyi şey, mezarımın zarar görmeden unutulmuşluğa teslim olması; en kötü şey ise kırılmış kapım, çökmüş duvarlarımla, içeriye dolan çöplerle kıyamet gününü beklemek olur. Bundan daha da kötüsü ise, torunumun -ya da olmayan torunumun- aidat ödemekten vazgeçmesi, ödeyecek akrabamın da kalmaması sonucunda, mezar yerimin satılığa çıkarılması ve tabutumla birlikte kemiklerimin bir bilinmeze doğru yolculuğa çıkması. Yok, vazgeçtim ben, almıyorum..
Recoleta Mezarlığı’ndaki anıt mezarların çoğu bakımlı ama bazıları onarımsız kalmış; camları kırık, içlerine çöp atılmış. Heykeller Lola Mora ve Luis Perlotti gibi ünlü Arjantinli heykeltraşlar tarafından yapılmış.
Az zenginseniz aşağıda gördüğünüz çok katlı bir mezarda da yatabilirsiniz:
Üst kattaki:
– Bey, şu torun aidatı yatırsa da kapıyı yaptırsak, çatı da akıyor.
– Ara kattan alalım demiştim sana zamanında, dinlemedin lafımı.
Orta kattaki:
– Azcık yana kay, kapıdan dışarı çıkacam artık.
– Sus be kadın, başımın etini yedin 135 yıldır.
Alt kattaki:
– Susun be, bi huzur vermediniz.
– Buralar eskiden hep dutluktu.
Ya da yakılmayı tercih ederseniz, 850 derecede 30-40 dakikada yanacağınız fırın için 500 Dolar civarında bir masrafınız olur ama aşağıdaki çekmecelerde az yer kaplarsınız. Çocuklarınıza aidat ödetmek istemezseniz küllerinizi toprağa ya da okyanusa serpmelerini vasiyet edebilirsiniz.
Yüz – iki yüz yıllık anıt mezarları ve Evita gibi ünlü konukları ile tarih, gezi ve mimarlık kitaplarına geçmiş olan Cementerio de la Recoleta, ne yaparsak yapalım, ölüm karşısındaki mutlak ve kaçınılmaz mağlubiyetimizi bir kez daha gözler önüne seriyor. Aşağıdaki mezar ne güzel, ama içindekinin bundan haberi bile yok.
Bugünün metropolü Buenos Aires 200 yıl önce 55.000 nüfuslu, sokakları toprak, temel belediye hizmetleri olmayan, basit bir kasabaydı. Hijyen için kiliselerin içine veya yanına cenaze gömmek yasaklandı ve kentin ilk kamusal mezarlık alanı Recolate Mezarlığı 1822 yılında açıldı.
Bu mezarın durumu fena değil, ziyaretçileri de var:
Bu mezar bakımsız kalmış:
Recoleta Mezarlığı Gezisi ve Ziyaret Saatleri
1822 yılında kurulmuş labirentimsi bir mezarlık olan Cementerio de la Recoleta, şehrin en eski mezarlığı. Çoğu tarihi eser kabul edilmiş yüzlerce anıtsal mezar (mozole) var. Eva Perón ve ailesi, Napoléon Bonaparte’ın torunu, birçok ünlü Arjantin siyasetçisi ve sanatçısı burada yatanlar arasında. Sabah sekizde açılan mezarlık, saat 17:30′a kadar gezilebiliyor. Her ayın son pazarında İspanyolca rehberler eşliğinde gezebileceğiniz turlar da var. 1822 yılında açılan mezarlık, zaman içinde varlıklı ailelerin gösteriş yarışına girdikleri, alışageldiğimiz mezarlar yerine üzerleri heykellerle, iç kısımları resimlerle süslü kiliseciklerin sıralandığı bir yere dönüşmüş. Recoleta Mezarlığı, Buenos Aires gezisi yapanların mutlaka ziyaret etmeleri gereken bir yer bence.
Recoleta Mezarlığı ve Ünlüler
Aşağıdaki şahane yapı, Jose Clemente Paz mezar anıtı. Fransız heykeltraş Jules-Felix Coutan tarafından, devlet adamı, diplomat ve gazeteci José Clemente Paz için yapıldı. Tepesinde görülen, insanı kucaklayan melek heykelinin adı “korkma”. Ölümden korkmamak mümkün mü sizce?
Aşağıdaki mezar yapısı ise Nobel Kimya Ödülü sahibi Luis Federico Leloir için yapılmış.
Dededen şöyle bir yer kalsaydı müthiş olurdu. Katların birini kendime alıp diğerlerini kiraya verdin mi, gel keyfim gel.
Dorrego-Ortiz Basualdo (1849-1920) ailesinin tapınak-mezarı, Recoleta Mezarlığı’ndaki sanırım en değerli eser. Güzel vitraylara, İtalyan işi heykellere ve sembolizmine sahip anıtın önünde Meryem Ana, yedi kollu bir şamdanı yakıyor. Yedi kollu şamdan, ruhsal aydınlanma ve ahiretteki ebedi kurtuluşu temsil ediyor (İslam’daki tevhid inancının vaat ettiği ödül: sonsuz cennet benzeri).
Recoleta Mezarlığı, Arjantin sanatında etkili olan Art Deco, Art Nouveau, Barok ve Neo-Gotik tarzı ayrıntılı ve özenli mermer anıt mezarlarla dolu. Mezarların yapımında kullanılan mermerlerin çoğu 100 ila 150 yıl önce Paris ve Milano’dan getirildi. Mezarlık bir kent gibi üç şeritli anayollar ve anıt mezarlarla dolu ara sokaklardan oluşuyor.
Buenos Aires yazımın devamı için tıklayın:
Güzel sanatlar Müzesi’nin dahice sabunları, geceleri kapanan dev çiçek, dansözle oynayan El Turco!
Evita’nın mezarını görmek heyecan verici olmalı. Dünyanın en güzel mezarlığı burası mı?
Evet, Eva Peron’un mezarını görmek ilginç. Benim gördüğüm en güzel mezarlık Recoleta, ama başka ülkelerde de bu tarz güzel mezarlıklar da var.
Ne güzel bir mezarlık! Evita Peron’un mezarını görmek isterdim.
Geçen ay buradaydım,gerçekten ihtişamın tavan yaptığı bir mezarlık…
Bence de Bayram Bey, en güzel mezarlık.
Mezarlık güzel cidden de, tabutlar böyle ortada gözüküyor mu 🙂
Evet çoğunun tabutu gören bir penceresi var.
Güzelmiş bizim mezarlıklara hiç benzemiyor.
Müthiş bir gezi tanıtımı olmuş. Bilgiler muhteşem. Tebrik ederim.
Yedi kollu şamdan (minareh) Yahudi dini ile de alakalı ve aynı zamanda dünyanın Rab tarafından yedi günde yaratıldığına vurgu yapıyor sanırım. Şamdanın Meryem tarafından yakılması tasviri ailenin hem Musevi, hem de Hıristiyan fertlerden oluştuğunu ifade ediyor olabilir mi?
Sevgilerimle …
Recoleta dünyanın en güzel mezarlıklarından biri, görmek keyifli. İlgi ve bilgi için teşekkürler.